Ayhan ATASOY

S.M.Mali Müşavir & Bağımsız Denetçi & Bilirkişi

Ahmet Hakan
Küresel mağdur olacaktı, olamadı
03/12/2010
Küresel mağdur olacaktı, olamadı


ESKİDEN bizim memlekette...


“Yıkılması arzu edilen kişi” hakkında, her türlü “sallama” ve “üfürük” bir yıkım malzemesi olarak kullanılırdı.
Hele o “sallama” ve “üfürük”, Amerikan kriptolarında yer almışsa...
Galeyana gelinirdi, etekler zil çalardı.
Ağızlar doldurularak “Koskoca Amerikalı yalan mı yazacak birader?” denirdi.
Sanki bir “mahkeme kararı” çıkmış gibi davranılırdı.
“Amerikan üfürüğü”, bir tür “kanıtlanmış suç” muamelesi görürdü.
Ve böylece...
Mağduriyete mağduriyet katılırdı.

* * *

Ama bu durum da değişti.
İşte bakın!
“Amerikan gizli belgeleri” ortada... Acayip seksi ithamlar ortada... “Sallamanın daniskası” ortada... “Üfürüğün feriştahı” ortada... Manşet üstüne manşet atılacak yıkım malzemeleri ortada...
Ama gelin görün ki...
Gazeteler manşet atmadı. Televizyonlar ihtiyatla yaklaştı. MHP, iddiaları elinin tersiyle itti. Hatta CHP bile, “Biz bu iddialara kanıtlanmış suç muamelesi yapmayız” dedi. Amerikan yönetimi ise son derece mahcup... Adamlar özür üstüne özür dilemekten helak olmuş durumdalar.
Kısacası...
Çok ciddi bir tutum değişikliği devrede...

* * *

İyi de oldu.
Çünkü...
Ortada herhangi bir “belge”, herhangi bir “kanıt” yoksa...
Sallayan ya da üfüren ister kahvehane ahalisi olsun, ister ABD'li diplomat...
Hiçbir şey değişmez.
Sallama sallamadır.
Bir üfürüğün Amerikan kriptolarına girmiş olması, onun “dört başı mamur bir üfürük” olduğu gerçeğini değiştiremez.

* * *

Ama benim asıl sormak istediğim soru şu:
Aşırı ihtiyata, abartılı temkine, gösterilen özene, dilenen özre karşın...
Başbakan Tayyip Erdoğan, dün neden esip gürledi?
Eller vicdanlara gitsin ve cevap verilsin lütfen:
Gazeteler, iddiaları manşetten mi çaktılar?
Televizyonlar, iddialardan destanlar mı çıkardılar?
Siyasetçiler, iddiaların üstüne “mal bulmuş Mağribi” gibi mi atladılar?
Amerikan yönetimi, Tayyip Erdoğan'ı “küresel mağdur” haline getirecek bir tutum mu sergiledi?
Böyle mi oldu?

* * *

Tabii ki böyle olmadı...
Başbakan Erdoğan, bu sefer hem küresel, hem de yerel anlamda mağdur olma şans ve imkânından mahrum kaldı.
Oysa o, eteklerdeki taşların dökülmesini bekliyor, ispatı imkânsız iddiaların üzerine atlanmasını hayal ediyordu.
Böylece...
Avazı çıktığı kadar bağıracak, “İspatlamayan alçaktır” diye haykıracak, medyaya çakacak, siyasetçilere yüklenecek, Amerika'ya posta koyacaktı.
Ve tabii bir kez daha şampiyon olacaktı.
“Haksızlıklar karşısında dik duran küresel mağdur” ödülü alacaktı.
Ama olmadı.
Bu kez kendisine bu fırsat verilmedi.
Gerekçesi ister “erdemli davranma arzusu” olsun, ister “Başbakan'ın öfkesinden korku” olsun...
Sonuçta birkaç önemsiz istisnayı saymazsak...
İhtiyat, temkin, üstüne atlamama, sorumlu davranma, ağırbaşlı takılma devreye girdi.
Başbakan'ın dünkü esişinin, gürleyişinin, haykırışının, diklenmesinin anlamsız kaçmasının ve karşılığını bulamayışının temel nedeni budur.

Artık duymak istemediğim şeyler

Wikileaks... Wikileaks... Wikileaks...

Biz bunları zaten biliyorduk.

Amerikan diplomasisinin 11 Eylül'ü...

Artık hiç kimse Amerikan diplomatlarıyla görüşmek istemez.

Amerika çıplak.

Açıklananlar daha binde bir bile değil.

Hepsi neden yayınlanmıyor? Yoksa komplo mu var?

Belgeler gerçek, iddialar şüpheli...

Milli Savunma Bakanı için yeni konsept şart

“ESKİ Türkiye”de...
Biri Milli Savunma Bakanı yapılacak ise...
Şunlara bakılırdı:
Askerlerle arası iyi mi? Öne çıkmaya meraklı mı? Eşinin başı açık mı? Devlet tecrübesi var mı? Genelkurmay Başkanı'nın gerisinde durmayı başarabilir mi? Politik tarafları törpülenmiş mi? İdare-i maslahatçı mı?
Bence artık bu köhnemiş konsept, “Yeni Türkiye”ye yakışmıyor.
Artık daha cevval, daha köşeli,
daha politik,
daha atak,
daha radikal,
daha devrimci,
daha girişimci,
daha uyumsuz,
daha sivil isimler Milli Savunma Bakanı olabilmeli.

Bir köşe yazarının geliştirdiği prensipler

Film galalarına gitmemek...

Hanut gezilerden uzak durmak.

Bazı gazeteleri okumamak...

Dost sayısını azaltıp düşman sayısını arttırmaktan korkmamak...

Twitter'ı gerilla usulüyle kullanmak...

İnsan idare etmekten vazgeçmek...

“Hayır” demekten gizli bir zevk almak...

Bir içtihat kararı

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, “Amerikan belgelerinde CHP hakkında iftiralar var... Biz bu iftiraları kullanmaya kalkmadık, hatta çok üzüldük” dedi.
Belgelere bakıyoruz, CHP için ne denmiş?
“Gürültücü elitistler” denmiş.
Demek ki neymiş?
Başbakan'a göre CHP'ye “elitist” demek üzüntüye yol açacak denli bir iftira imiş.
Bu içtihat kararını...
Bilhassa yandaşlara hatırlatıyorum.



774 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Bir şey yapmalı - 16/03/2016
MUHAFAZAKÂRINDAN solcusuna... Türk’ünden Kürt’üne...
NEŞET ERTAŞ HAKKINDA 10 ŞEY - 26/09/2012
Anadolu'da gönül sözünü 8 farklı şekilde telafuz eden tik kişiydi.
Bir Amerikan İtirafı - 24/04/2012
ADI: Henri Barkey
Bir kez daha aynı soru Gülen 28 Şubat’ta ne yaptı? - 06/03/2012
FETHULLAH Gülen’in 28 Şubat sürecinde durduğu yeri sorgulayan bir yazı yazdım.
Fethullah Gülen 28 Şubat’ta ne yaptı? - 01/03/2012
ŞUNLARI yaptı: - Ordunun dönemin hükümetinden daha demokrat olduğunu söyledi. - Refah Partisi’nden ayrışmaya çalıştı. - “Ben Erbakan gibi değilim, daha hoşgörülüyüm” mesajı verdi.
İtikatta cemaatçiyim amelde hükümetçi - 24/02/2012
SON tartışmalarda... “Cemaatçi” olmak ile “hükümetçi” olmak arasında gidip geldim. Bazen “Cemaatçi” oldum, bazen “hükümetçi”. Bir karara varamadım.
Müsteşar kurtuldu, peki ya diğerleri? - 22/02/2012
BİR yasa çıkararak MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı, özel yetkili savcıların elinden kurtardınız. Böylece... Müsteşar Bey’in tutuklanmasının, çeşitli hoyratlıklara maruz kalmasının, sorgulanmasının, yargılanmasının falan önüne geçmiş oldunuz.
Yemişim AİHM kararını - 18/02/2012
AVRUPA İnsan Hakları Mahkemesi... - Ergenekon’un varlığını kabul etmiş. - Tutuklamaları normal kabul etmiş. - Uzun tutukluluğu sorun olarak görmemiş. - Özel Yetkili Mahkemelerin süper adil işler yaptığını söylemiş. - Her şey mükemmel demiş.
İleri demokrasinin bir cilvesi daha - 14/02/2012
TÜRKAN Saylan’ın evi basıldı, “İleri demokrasi” dendi. - Generaller yargılandı , “Kimse yargıya hesap vermekten kaçınamaz” dendi.
 Devamı
Üyelik Girişi
SMMM AYŞE ATASOY

Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar39.649339.8081
Euro46.767646.9550
Hava Durumu
Saat