Ayhan ATASOY

S.M.Mali Müşavir & Bağımsız Denetçi & Bilirkişi

Ahmet Hakan
Sövgülerin sövgülerle dengelendiği memleket
04/11/2010
Sövgülerin sövgülerle dengelendiği memleket


FANATİKLİĞİN, tarafgirliğin, adam kayırmacılığın, camiacılığın, ağabeyciliğin, yandaşlığın, takımcılığın...

Alıp başını gittiği bir memlekette...
“Ananı satıyorsun” da denir.
“Ananı al git” de denir.
“Anan güzel mi senin” de denir.
“Seni anan doğurmamış...” diye başlayan pespaye cümleler de kurulur.
Hem de kolayca...
Hiç utanmadan... Hiç çekinmeden...
* * *
Çünkü... Biri çıkıp da...
Bu sövgülerden herhangi biri için...
“Ayıp olmuyor mu kardeşim? Bu ne düzeysizlik, bu ne edepsizlik” falan dediğinde... Yanıt hazırdır:
“Bizim adamımız böyle dedi ama sizin adamınız da şöyle demişti.”
Kısacası... Herkesin bir adamı vardır ve o adamın günahları, ancak başka kesimlerin adamlarının günahlarıyla temize çekilir.
Her kesimin “ana’lı küfrü” kendinedir.
Kimse yoğurdum ekşi dememektedir.
* * *
Ben artık şöyle bir karar verdim:
İçinde “ana” geçen ya da geçmeyen bütün sövgülere, edepsizliklere, adapsızlıklara, sorumsuzluklara...
“O dedi, bu dedi” demeden...
“Oktay, Tayyip, Fehmi, Hasan” demeden...
“O tarafın abisi, bu tarafın abisi” demeden... Herkesin...
Aynı oranda, aynı şiddette... Aynı öfkeyle...
İtiraz edeceği günlere erişinceye kadar...
Ben aradan çekiliyorum.
Buyurun, çıkarın ortaya el değmemiş “ana’lı küfürlerinizi”...
Sonra da yarıştırın...
Bakalım hangisi galip gelecek?
Tayyip Abi’nin “analı sözü” mü, Oktay Abi’nin “analı cümlesi” mi?

Kemal Bey asıl şimdi lider olacak

CHP’de yaşanan sarsıntıya bakınca...
Şu yeni şeyi çok iyi anladım:
-  BİR: Kemal Kılıçdaroğlu’nun kılıcını çekmesi, yumruğunu vurması, partiye egemen olması o kadar da kolay değilmiş.
-  İKİ: Önder Sav, kendisini liderden de büyük bir güç olarak görüyormuş.
-  ÜÇ: Kemal Kılıçdaroğlu’nun Önder Sav ve ekibine rağmen bir şeyler yapabilmesi mümkün değilmiş.
-  DÖRT: Önder Sav ve ekibi, partiyi babalarının malı gibi görüyorlarmış.
-  BEŞ: Önder Sav ve ekibi, kamuoyunda esen “Kemal Kılıçdaroğlu rüzgarı”nı zerre kadar umursamıyormuş.
-  ALTI: Kılıçdaroğlu’nun gelgitlerinde, kararsızlıklarında, zaaflarında partideki bu derin yapının payı sanıldığından da büyükmüş.
-  YEDİ: CHP’de sürekli ertelenen, hep içeride tutulan bir hesaplaşmanın vakti gelecekmiş.
Eğer Kemal Kılıçdaroğlu... Bu kargaşanın, kaosun, bu çatışmanın içinden...
Alnının akıyla çıkmayı başarırsa...
“İkinci Kemal Kılıçdaroğlu rüzgarı”nı estirir. Liderliğini kanıtlamış olur.
Partisine tam anlamıyla egemen olur.
Yok, eğer... Bu kargaşadan, bu kaostan, bu çatışmadan... Önder Sav ve ekibi galip çıkarsa...
Saadet Partisi’nin “Erbakan’ı sevenler cemiyeti”ne dönmesi gibi...
CHP de “Önder Sav’ın babasının malı” haline gelir. Bu durumdan da en çok Başbakan Tayyip Erdoğan hoşnut kalır.

Yaptığının arkasında duramayan bir bakan

SAĞLIK Bakanı Recep Akdağ’ın Cumhuriyet Bayramı Resepsiyonu’ndaki görüntülerini izledim.
Hayrünnisa Hanım’ın elini sıkmıyor.
Yok, öyle “Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklama”da belirtildiği gibi...
“Protokol akışı”nı bozmamak için falan değil.
Alenen, kasten, açıkça...
Hayrünnisa Hanım’ın elini sıkmıyor Bakan Bey...
* * *
Size bir şey söyleyeyim mi?
Ben Bakan Bey’in bu davranışından çok...
“Hayrünnisa Hanım’ın elini sıkmadım... Şundan dolayı...” diye bir izah yapmak yerine, “protokol akışı” gibi hiç de ikna edici olmayan bir mazeretin arkasına sığınmasına takıldım.
Bir insan... Ya mertçe kabullenemeyeceği, izah edemeyeceği ve arkasında duramayacağı türden bir davranışı sergilememeli... Ya da davranışının kendince makul nedenlerini ortaya koyabilmeli...
Hem el sıkmama gösterisi çekmek, hem de izahtan kaçmak koskoca Bakan’a hiç yakışmadı.

Sokaktan bildiriyorum

-  Taksim’de bombanın patladığı yerde “sanki hiçbir şey olmamış” gibi bir hava var.
-  İstiklal Caddesi’nde son durum: Caddenin Galatasaray’a kadar olan kısmında kalabalık biraz azalmış... Yoğunlaşma Galatasaray ile Tünel arasına kaymış.
-  Tarihi Tünel’de bilet fiyatları 2.5 liraya çıkmış. Kadir Abi! Vatandaş isyanda... Haberin olsun.
-  Karaköy’deki Karaköy Balıkçısı’nın müşterilerinin çoğunun turist olması neye işarettir acaba?
-  Peki ya Perşembe Pazarı’ndaki tarihi Kurşunlu Han’ı daha çok yabancıların ziyaret etmesine ne demeli?
-  Şunu anladım: Galata Mevlevihanesi’nin önündeki sokaktan Karaköy’e inmenin zevkini tatmadan kimse İstanbul’un zevki çıkardığını sanmasın.
-  Şunu da anladım: Kafe ve restoranların masaları dışarıya taştıkça bende bir yaşama sevinci uyanıyor.

Ant içerim

-  Mahsun Kırmızıgül kardeşimin son filmi “New York’ta Beş Minare”yi baştan beğenmeyeceğim önyargısıyla değil, baştan beğeneceğim önyargısıyla seyredeceğime...
-  İstinyepark Masa’da asla görünmeyeceğime...
-  Önümüzdeki salı gecesi Nahide’de Selami Şahin dinlemeye gideceğime...
-  Seyretmeyeceğim bir filmin DVD’sini satın almayacağıma...

Salih Memecan’dan nefretimin tek sebebi

KEMAL Kılıçdaroğlu’nu “dansöz” kıyafetiyle çizmesi değil nefretimin sebebi...
Hatta...
“Majestelerinin karikatüristi” olması, iktidara toz kondurmaması, sürekli muhalefete çakması falan bile değil.
Nefretimin tek sebebi şu:
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın bırakın “dansöz” kıyafetini, çok daha kabul edilebilir kıyafetlerle bile çizilmesinin neredeyse imkânsız hale geldiği bir siyasal ortamda...
Vicdanı zerre kadar sızlamadan...
Pervasızca... Küstahça...
Hiçbir sorun yokmuşçasına...
Her şey alabildiğine serbestmişçesine...
Ana muhalefet liderini “dansöz” olarak resmetmesidir.
“Başbakan için yapılamayanı muhalefet lideri için de yapmayayım bari...” diyememesidir.
İşte bu açık hakkaniyetsizlik, vicdansızlık ve adaletsizliktir nefretimin sebebi.



930 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Bir şey yapmalı - 16/03/2016
MUHAFAZAKÂRINDAN solcusuna... Türk’ünden Kürt’üne...
NEŞET ERTAŞ HAKKINDA 10 ŞEY - 26/09/2012
Anadolu'da gönül sözünü 8 farklı şekilde telafuz eden tik kişiydi.
Bir Amerikan İtirafı - 24/04/2012
ADI: Henri Barkey
Bir kez daha aynı soru Gülen 28 Şubat’ta ne yaptı? - 06/03/2012
FETHULLAH Gülen’in 28 Şubat sürecinde durduğu yeri sorgulayan bir yazı yazdım.
Fethullah Gülen 28 Şubat’ta ne yaptı? - 01/03/2012
ŞUNLARI yaptı: - Ordunun dönemin hükümetinden daha demokrat olduğunu söyledi. - Refah Partisi’nden ayrışmaya çalıştı. - “Ben Erbakan gibi değilim, daha hoşgörülüyüm” mesajı verdi.
İtikatta cemaatçiyim amelde hükümetçi - 24/02/2012
SON tartışmalarda... “Cemaatçi” olmak ile “hükümetçi” olmak arasında gidip geldim. Bazen “Cemaatçi” oldum, bazen “hükümetçi”. Bir karara varamadım.
Müsteşar kurtuldu, peki ya diğerleri? - 22/02/2012
BİR yasa çıkararak MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı, özel yetkili savcıların elinden kurtardınız. Böylece... Müsteşar Bey’in tutuklanmasının, çeşitli hoyratlıklara maruz kalmasının, sorgulanmasının, yargılanmasının falan önüne geçmiş oldunuz.
Yemişim AİHM kararını - 18/02/2012
AVRUPA İnsan Hakları Mahkemesi... - Ergenekon’un varlığını kabul etmiş. - Tutuklamaları normal kabul etmiş. - Uzun tutukluluğu sorun olarak görmemiş. - Özel Yetkili Mahkemelerin süper adil işler yaptığını söylemiş. - Her şey mükemmel demiş.
İleri demokrasinin bir cilvesi daha - 14/02/2012
TÜRKAN Saylan’ın evi basıldı, “İleri demokrasi” dendi. - Generaller yargılandı , “Kimse yargıya hesap vermekten kaçınamaz” dendi.
 Devamı
Üyelik Girişi
SMMM AYŞE ATASOY

Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar39.649339.8081
Euro46.767646.9550
Hava Durumu
Saat