Ayhan ATASOY

S.M.Mali Müşavir & Bağımsız Denetçi & Bilirkişi

Ahmet Hakan
İleri demokrasinin bir cilvesi daha
14/02/2012
TÜRKAN Saylan’ın evi basıldı, “İleri demokrasi” dendi.
- Generaller yargılandı , “Kimse yargıya hesap vermekten kaçınamaz” dendi.
- Gazeteciler hapse atıldı, “Ne yani? Gazeteci oldukları için içeri atılmayacaklar mı ?” dendi.
- KCK operasyonunun kapsamı alabildiğine genişletildi, “PKK bitme noktasına getirilmiş oldu” dendi.
- Seçilmiş milletvekilleri serbest bırakılmadı, “Yargıya saygı gösterelim” dendi.
- Kitaplar yargılandı, “Bazen kitaplar bomba işlevi görür” dendi.
- Üniversite hocalarına operasyon yapıldı, “Profesörler de suç işler” dendi.
- Kozmik odaya girildi, “Türkiye bağırsaklarını temizliyor” dendi.
- Televizyonların reyting düzenine el atıldı, “El atılmayacak alan kalmayacak” dendi.
- Futbol dünyasına dalış yapıldı, “Kirli alanlar temizlenecek” dendi.
Yani...
Memleketin ne kadar alengirli konusu varsa, hepsi “Özel yetkili mahkemeler” ile “Özel yetkili polisler”in eliyle düzenlendi.
Ve bu düzenlemeler karşısında bir kesim hep “Yaşasın ileri demokrasi” sloganını haykırdı .
* * *
Ve şimdi de sıra...
“Yedirmem” denilen MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a geldi.
Hakan Fidan ifadeye çağrılıyor.
Ve alenen itibarsızlaştırılıyor.
Bakıyoruz, bu zamana kadar “özel yetkili mahkemeler” eliyle yapılan her türlü düzenleme karşısında “Yaşasın ileri demokrasi” sloganları atanlara...
Ne diyorlar?
- “Dokunulmayanlara dokunuluyor” mu diyorlar? Hayır.
- “Bırakalım yargı görevini yapsın” mı diyorlar? Hayır.
- “El atılmayan alan kalmayacak” mı diyorlar? Hayır.
- “MİT’çiler de suç işler” mi diyorlar? Hayır.
- “Türkiye bağırsaklarını temizliyor” mu diyorlar? Hayır.
- “Kimse yargıya hesap vermekten kaçamaz” mı diyorlar? Hayır.
Peki ne yap yorlar?
- Sızlanıyorlar.
- Şaşırıyorlar.
- Garipsiyorlar.
- “Artık bu kadarı da fazla ama” şeklinde tepki gösteriyorlar.
- “Aklımız almıyor” diyorlar.
* * *
Oysa olup bitende anlaşılmayacak bir şey yok.
Sonuçta...
“İleri demokrasi”nin bir cilvesiyle daha karşı karşıyayız.
O nedenle...
Bu zamana kadar hep “Yaşasın ileri demokrasi” sloganları atanlara, bu gelişme karşısında da aynı sloganı atmak yakışır.
 
Ne zaman mutsuz olurum
 
- BİLDİKLERİMİ yazamayınca...
- “Korktu da sustu” imajı verdiğim hissine kapılınca...
- Büyük umutlarla karşısına geçtiğim filmin hayal kırıklığı yaratmasıyla...
- Dört dörtlük planlanmış bir arkadaş buluşmasında ortaya çıkan devasa ahenksizlikte...
- Kendisinden yiğitçe bir çıkış beklediğim birinin susmayı tercih ettiğini görünce...
 
Aslında içtüzüklerle çarpışarak büyüdüler
 
TARİH 26 Ocak 2001...
Meclis kürsüsünde Bülent Arınç var.
Fazilet Partisi’nin sözcüsü sıfatıyla...
Konu: İçtüzük marifetiyle muhalefetin sesinin kısılmak istenmesi...
Şöyle diyor Bülent Arınç:
“Dikensiz gül bahçesi istemek, suskun Meclis istemek yanlıştır. Meclis, 1920’den bu yana, Atatürk döneminden bu yana, harp halinde bile maddelerin müzakeresinden vazgeçmemiştir.”
Devam ediyor:
“Bu teklifin niçin önümüze getirildiğini de az çok tahmin ediyoruz. Ama yanlış yapıyorsunuz.
Sayısal çoğunluk, aynı zamanda siyasi ağırlık değildir.”
Konuşma baştan sona...
Meclis’te sesi kısılmak istenen muhalefetin haklı çığlığı...
* * *
Refah Partisi dönemini de anımsıyorum.
Refah’ın 30 küsur milletvekilleriyle Meclis’in altını üstüne getirdiği dönem...
O dönemde sayısal ağırlığı bulunan partiler, Refah’ın Meclis performansını baltalamak için içtüzükle oynarlardı .
Ve Refah çarpışırdı.
Velhasıl içtüzüklerle de çarpışarak büyüdüler.
* * *
Ama şimdi gelinen noktada...
Bir zamanlar iç tüzüklerle çarpışanlar, başta CHP olmak üzere muhalefeti iç tüzükle vurmaya çalışıyorlar.
Muhalefetin iç tüzükle çarpışmasını da anlamıyorlar.
Oysa alsalar o dönemlerde yaptıkları konuşma metinlerini önlerine...
Belki de uyanacaklar.
Çünkü bu türden yüzleşmelerin uyanışlara vesile olmak gibi bir özelliği vardır.
 
İki MİT ajanının bir gazeteciyi takibi
 
İKİ MİT ajanının Taraf yazarı Mehmet Baransu’yu takip ettiği ortaya çıkmış.
Haberi alınca tabii ki önce “MİT ajanlarının gazetecinin peşinde ne işi var” dedim.
Ve kafamda “ne iş?” sorusu yankılandı.
Ama itiraf etmeliyim ki...
Zihnimi bundan daha fazla başka bir şey meşgul etti.
* * *
Düşünsenize:
- ORTAM dinlemesi çocuk oyuncağı haline gelmişken...
- Anneannem bile cepten fotoğraf çekerken...
- İstihbarat teknolojisinde baş döndürücü gelişmeler yaşanırken...
- NATO toplantısında yapılan konuşmalar bile internete servis edilirken...
Bizim MİT, ta 1940’lı yılların komünist tevkifatlarında kullanılan “şüpheliyi peşine adam takarak
takip etme” tekniğini aynen koruyor.
Üstelik elemanların yakayı ele vermesiyle, bu tekniği 1940’lı yıllardan daha kötü bir şekilde kullandığı da ortaya çıkıyor.
* * *
Acaba hazır MİT’e el atılmışken...
MİT’in bu açıdan da sorgulanmasında sayısız fayda yok mu?
 
 
Ahmet HAKAN
ahmethakan@hurriyet.com.tr
10 Şubat 2012 


860 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Bir şey yapmalı - 16/03/2016
MUHAFAZAKÂRINDAN solcusuna... Türk’ünden Kürt’üne...
NEŞET ERTAŞ HAKKINDA 10 ŞEY - 26/09/2012
Anadolu'da gönül sözünü 8 farklı şekilde telafuz eden tik kişiydi.
Bir Amerikan İtirafı - 24/04/2012
ADI: Henri Barkey
Bir kez daha aynı soru Gülen 28 Şubat’ta ne yaptı? - 06/03/2012
FETHULLAH Gülen’in 28 Şubat sürecinde durduğu yeri sorgulayan bir yazı yazdım.
Fethullah Gülen 28 Şubat’ta ne yaptı? - 01/03/2012
ŞUNLARI yaptı: - Ordunun dönemin hükümetinden daha demokrat olduğunu söyledi. - Refah Partisi’nden ayrışmaya çalıştı. - “Ben Erbakan gibi değilim, daha hoşgörülüyüm” mesajı verdi.
İtikatta cemaatçiyim amelde hükümetçi - 24/02/2012
SON tartışmalarda... “Cemaatçi” olmak ile “hükümetçi” olmak arasında gidip geldim. Bazen “Cemaatçi” oldum, bazen “hükümetçi”. Bir karara varamadım.
Müsteşar kurtuldu, peki ya diğerleri? - 22/02/2012
BİR yasa çıkararak MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı, özel yetkili savcıların elinden kurtardınız. Böylece... Müsteşar Bey’in tutuklanmasının, çeşitli hoyratlıklara maruz kalmasının, sorgulanmasının, yargılanmasının falan önüne geçmiş oldunuz.
Yemişim AİHM kararını - 18/02/2012
AVRUPA İnsan Hakları Mahkemesi... - Ergenekon’un varlığını kabul etmiş. - Tutuklamaları normal kabul etmiş. - Uzun tutukluluğu sorun olarak görmemiş. - Özel Yetkili Mahkemelerin süper adil işler yaptığını söylemiş. - Her şey mükemmel demiş.
Bir polemiğin anatomisi - 09/02/2012
İŞİN içine “tiner” falan girince... İşin aslı unutuldu. Oysa biraz geriye çekilmeli ve “Dindar nesil polemiği nasıl doğdu?” sorusuna yanıt aramalıyız.
 Devamı
Üyelik Girişi
SMMM AYŞE ATASOY

Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar39.649339.8081
Euro46.767646.9550
Hava Durumu
Saat