Ayhan ATASOY

S.M.Mali Müşavir & Bağımsız Denetçi & Bilirkişi

Ahmet Hakan
Kemal Bey’le gergin ama nazik bir görüşme
29/11/2011

Kemal bey aradı...
Selam faslının ardından şöyle dedi:
"Size biraz sitem edeceğim"
Hafiften duraksadım.
Ardından da "buyurun, sitemlerimizi dinlemeye hazırım" dedim.
Sitemini şu cümleyle ifade etti:
"Benim söylediklerim oradan yeterince duyulmuyor mu?"

Kemal Bey'in altını çizdiği iki husus var:
BİR: Ben "Başbakan milleti birbirine düşürmek istiyor" cümlesini, Başbakan Erdoğan'ın Dersim açıklamaları arasına sıkıştırdığı "hakkımda mahkumiyet kararı yargıçlar belli bir inanca mensuptular" cümlesine karşı söyledim. Dersim'i yazıyorsunuz da neden Başbakan'ın "belli bir inanca mensup" diyerek yaptığı ayrımcılığı yazmıyorsunuz?

İKİ: Dersim konusunda benim en önemli açıklamam "arşivleri açın" çağrımdır. Başbakan bilinen kaynaklardan birkaç pasaj okudu ama arşivleri açmadı. Neden açmıyor? Neden her şeyin doğru dürüst ortaya çıkmasını sağlamıyor. Sizler neden Başbakan'a "arşivi aç" çağrısında bulunmuyorsunuz?

Kemal Bey'in bu itirazlarını dinledikten sonra ben de şöyle dedim:
"Siz bana sitem ettiniz, izin verirseniz ben de sizi biraz eleştirmek istiyorum"
Hafiften duraksar gibi oldu, ardından toparlandı:
"Buyurun, dinliyorum"

Şunları söyledim:
"Eğer görüşlerinizi kamuoyuna doğru dürüst aktarılmadığı kanaatindeyseniz, bunun yolu iyi bir iletişim stratejisi kurmaktan geçer. Siz bunu yapamadınız. Sizin Başbakan milleti birbirine düşürmek istiyor şeklindeki açıklamanızı sadece ben değil, bütün yorumcular Dersim üzerine yapılmış bir açıklama olarak algıladılar. Eğer gerçekten bunu kastetmediyseniz ortada vahim bir durum var... Bunun sorumluluğu da sizde."
Ardından haddim olmayarak kaydını koyarak bir öneride bulundum kendisine:
"Dönem şeffaflık dönemi... Çıkın bir televizyon kanalında soruları açık yüreklilikle yanıtlayın. Tarafsız Bölge'ye çıkmak isterseniz biz hazırız. Tabii başka bir kanala da çıkabilirsiniz, sizin bileceğiniz iş. Yanlış anlaşılmanın önüne ancak böyle geçebilirsiniz."
Bu söylediklerim üzerine bir yorum yapmadı Kemal Bey...
Karşılıklı iyi dileklerle kapattık telefonu....

Bunu da gördük: AA ile propaganda

- Devletin televizyonuyla propagandayı gördük.

-
İktidarların kendilerine gazete devşirme çabasını gördük.

- Parti yayın organlarını gördük.- Radyodan cephe oluş

turulduğunu gördük.Ama devletin resmi haber ajans aracılığıyla kara propaganday ilk kez görüyoruz.

* * *

Anadolu Ajansı
’nın yayınladığı haber CHP ile ilgili...

Habere göre...

Avrupa Sosyalistleri Partisi Kongresi’nde Kemal Kıçdaroğlu ile Norveç Savunma Bakanı tartışmışlar. Norveçli Bakan AK Parti’yi övmüş, Kıçdaroğlu itiraz etmiş ve bir tartışma yaşanmış.Anadolu Ajansı

’na güvenen gazeteler, bu haberi sayfalarına taşılar.Ancak ertesi gün hem CHP’li Gürsel Tekin, hem de Norveçli Bakan açıklamalar yaparak böyle bir tartışmanın yaşanmadığını dile getirdiler.

* * *

Bu örnek olaydan benim anladığım şudur:

er bu işlerde devletin ajansı bile kullanır hale geldiyse, hakikaten çok şiddetli bir “göze girme dönemi” yaşıyoruz.

Allah sonumuzu hayır etsin.

Türk sinemasnda kim kimin yerini alır

- BİNNUR KAYA: Perran Kutman’ın...- RIZA KOCAOĞLU: Erkan Can’ın...

- GÖKÇE BAHADIR: Hale Soygazi’nin...

- ZAFER ALGÖZ: Ali Şen’in...- Y

İĞİT ÖZŞENER: Ahmet Mekin’in...

- USHAN ÇAKIR: Yılmaz Zafer’in...- GÖRKEM YELTAN: Zuhal Olcay’ı

n...

- SETTAR TANRIÖVEN: İhsan Yüce’nin...- T

İMUÇİN ESEN: Tarık Akan’ın ikinci döneminin...

- BÜŞRA PEKİN: Ayşen Gruda’nın...- AHMET MÜMTAZ TAYLAN: Ahmet Tarı

k Tekçe’nin...

- FIRAT TANIŞ: Yılmaz Güney’in oyuncu kısmın...

- ERCAN KESAL: Kadir Savun’un...

BİN GÜN

DÜN Ayşenur Aslanıı CNN Türk’teki “Medya Mahallesi” programına katıldım.

Ayşenur hatırlattı:Mustafa Balbay bin gündür tutuklu imi

ş.Bir değil, iki değil, üç değil, yüz değil, iki yüz değil, üç yüz değil... Bin gün!

Dile kolay...

Empati duygusunun kıntıbile sadece bir günlük hapis cezasın ne anlama geldiğini kavrar.

İddia ediyorum:Balbay’ın bin gün boyunca içeride tutulmasına destek çıkanlar, bir günlüğüne tutuklansalar, şu adına “tutukluluk” dediğimiz sorun anında çözülür.

* * *

Hani tutuklamalarla ilgili dillere pelesenk olan cümleler var ya...

- Mesela “tutukluluk istisnadı
r” şeklinde...

- Mesela “tutukluluk cezaya dönüşmemeli” şeklinde...- Mesela “biz de tutukluluğ

a karşız” şeklinde...

Ben artık bu türden cümlelerin hiçbir anlamı kalmadığına inanıyorum.Geldiğ

im nokta şurasır:Siyasi iktidar, “tutuklama” yoluyla resmen ve alenen “cezalandırma” yoluna gitmektedir.

* * *

“Bin gün” dedim de aklıma geldi.

Sahi Başbakan Tayyip Erdoğan ne kadar hapis yatmış?

Ralli yaptım

- Her şey “Burcu Çetinkaya ile ralliye var mın?” teklifiyle başladı. Dalgınlığıma gelmiş olacak ki “evet” dedim.

- “Evet” dememe rağmen bir kere atlattım. Ama ikincisinde atlatamadım. Zorunlu olarak “ver elini Maslak Sanayi Sitesi” demek zorunda kaldım.- Sanayi sitesinde ralli otomobillerinin olu

şturulduğu bir garajdayız... Ekip hazır... Patron orada...

Teknisyenler orada... Eski pilotlar, copilotlar, meraklılar orada... Hepsi el birliğiyle az sonra Burcu Çetinkaya’nın kullanacağı araçla ilgili son hazırlıkları yapıyorlar. Manzaraya bakınca şu cümleyi kurmak kaçılmaz: Biz sadece pilotu görüyoruz ama bu ralli işinin arkasında kocaman bir ekip var.- Araç, pilot ve hayatı

nda ralli seyretmemiş “çakma” copilot Ahmet Hakan hazır olunca Belgrad Ormanları’na doğru yola koyulduk.

- Ormanda geçici olarak trafiğe kapatılmış bir toprak yoldayız. Son hazırlıklar yapılıyor: Özel ayakkabılar giyiliyor. Kask takıyor. Araç içi haberleşmesi için “intercom” hazırlanıyor. Bütün bu hazırlıklar yapırken kendimi bir tür kurbanlık koyun gibi hissetmeye başyorum: “Bu saatten sonra yapabileceğim bir şey yok, artık ne olacaksa olsun” diye kendini salmış bir kurbanlık gibi...- Ve araçtayı

z. 5’ten geriye doğru sayıyorum, ardından da “çık” komutunu veriyorum. Araç ok gibi rlıyor yerinden. Burcu Çetinkaya büyük bir ustalıkla ve acımasız bir hızla kullanıyor aracı. Soğuk terler döküyorum ama soğukkanlılığımı bozmuyorum.

- Sanki bir lunaparkta hın zirvesine ulaşan araçlardan birindeyim. Bağırmak istiyorum ama bağıramıyorum. Burcu hızı biraz daha arttıyor. Az sonra hafiften bir mide bulantı...- Araç durup iş

lem bittiğinde toprağı öpmek istiyorum. Kaza yapacak uçaktan kurtulmuşlara özgü bir ferahlama hissi...

- Ve ayaküstü biraz sohbet: Hayatlarını ralliye adamış insanlardan ralli üzerine el değmemiş bilgiler alıyorum. Kararım şu oluyor: Ralli benden uzak olsun, ben ralliden uzak olayım.

Ahmet HAKAN

ahmethakan@hurriyet.com.tr

29 Kasım 2011



962 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Bir şey yapmalı - 16/03/2016
MUHAFAZAKÂRINDAN solcusuna... Türk’ünden Kürt’üne...
NEŞET ERTAŞ HAKKINDA 10 ŞEY - 26/09/2012
Anadolu'da gönül sözünü 8 farklı şekilde telafuz eden tik kişiydi.
Bir Amerikan İtirafı - 24/04/2012
ADI: Henri Barkey
Bir kez daha aynı soru Gülen 28 Şubat’ta ne yaptı? - 06/03/2012
FETHULLAH Gülen’in 28 Şubat sürecinde durduğu yeri sorgulayan bir yazı yazdım.
Fethullah Gülen 28 Şubat’ta ne yaptı? - 01/03/2012
ŞUNLARI yaptı: - Ordunun dönemin hükümetinden daha demokrat olduğunu söyledi. - Refah Partisi’nden ayrışmaya çalıştı. - “Ben Erbakan gibi değilim, daha hoşgörülüyüm” mesajı verdi.
İtikatta cemaatçiyim amelde hükümetçi - 24/02/2012
SON tartışmalarda... “Cemaatçi” olmak ile “hükümetçi” olmak arasında gidip geldim. Bazen “Cemaatçi” oldum, bazen “hükümetçi”. Bir karara varamadım.
Müsteşar kurtuldu, peki ya diğerleri? - 22/02/2012
BİR yasa çıkararak MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı, özel yetkili savcıların elinden kurtardınız. Böylece... Müsteşar Bey’in tutuklanmasının, çeşitli hoyratlıklara maruz kalmasının, sorgulanmasının, yargılanmasının falan önüne geçmiş oldunuz.
Yemişim AİHM kararını - 18/02/2012
AVRUPA İnsan Hakları Mahkemesi... - Ergenekon’un varlığını kabul etmiş. - Tutuklamaları normal kabul etmiş. - Uzun tutukluluğu sorun olarak görmemiş. - Özel Yetkili Mahkemelerin süper adil işler yaptığını söylemiş. - Her şey mükemmel demiş.
İleri demokrasinin bir cilvesi daha - 14/02/2012
TÜRKAN Saylan’ın evi basıldı, “İleri demokrasi” dendi. - Generaller yargılandı , “Kimse yargıya hesap vermekten kaçınamaz” dendi.
 Devamı
Üyelik Girişi
SMMM AYŞE ATASOY

Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar39.649339.8081
Euro46.767646.9550
Hava Durumu
Saat