Ayhan ATASOY

S.M.Mali Müşavir & Bağımsız Denetçi & Bilirkişi

Ahmet Hakan
Senden korkulur Tayyip Erdoğan
18/10/2011
YAPILAN son zamlarla ilgili olarak ilk konuşan isim Maliye Bakan Mehmet Şimşek oldu. Bakan “bu zam değil güncelleme” dedi.

Zam karşıtları, çok sevdiler bu cümleyi. Hemen atladılar üstüne. Alay ettiler, kafa buldular.Çünkü

“Zam değil güncelleme” cümlesi, “eski Türkiye”de sıkça edilen “zam değil fiyat ayarlamascümlesini çağrışyordu.

Yani gayet alışık olunan türden bir cümleydi.Buna karşı

ne denileceği, nasıl tepki gösterileceği iyi biliniyordu.

“Zam değil güncelleme” sözüyle kafa bulmak, alay etmek çok kolaydı.

Ama ne zaman ki Başbakan Erdoğan, zamlarla ilgili konuştu, işin rengi değti.

Çünkü Erdoğan “zam değil güncelleme” gibi “eski Türkiye”ye ait bir savunma cümlesine yaslanmak yerine, olaya bambaşka yerden daldı.

Kimsenin çalışmadığı yerden girdi konuya...

Dedi ki: “Sigara içme, alkolü az tüket, pahalı arabaya binme... Yunanistan gibi batmak mı istiyorsun?”

Önce büyük şnlık!Muhalefet bile ilk anda sustu kaldı.

Öyle ya...

Dün Akşam gazetesinde Ali Saydam’ın da yazdığı gibi, Erdoğan’ın bu yaklaşına itiraz edildiği anda...-

İlle de sigara içmek için çırpınan...

- 1600 santimetre küpten büyük motora sahip arabalara binmek için tepinen...

- Alkolü çok tüketmek isteyen...

- Ülkenin Yunanistan gibi batma noktasına gelme tehlikesini umursamayan  ...

İnsan durumuna düşmek işten bile değildi.

Sonra itirazcı kanatta hafiften bir toparlanma oldu:

- Mesela Milliyet yazar Mehmet Tezkan “Ne oluyor ya... Eskiden zam yapana kırdı, şimdi zam yapan kıyor” diye yazdı.

- Mesela sigara ve alkol dışında zam gören telefona dikkat çekildi.

- Mesela söz sürekli zamlanan benzine getirildi.

- Mesela muhalefet, bakanların ve bürokratların büyük, konforlu ve pahalı araçlarını ağzına doladı.

Ama hiçbir muhalif...

İçtiğim sigaraya bu kadar acımasızca zam yapamazsın” ya da “alkolü ne kadar tüketeceğime sen mi karar vereceksin” demedi, diyemedi.

Çünkü Erdoğan, savunma sistemini “bunları açıktan diyemezler” üzerine kurmuştu.

Sonuçta kurduğu “savunma sistemi” e yaradı.

Şunu söylemek istiyorum:

Tayyip Erdoğan, zam yaparken bile yaptığı zammın iletişimini nasıl kuracağını hesaplayan bir lider.

Ve işte bu yönüyle tam da “senden korkulur” denilebilecek biri...

Böyledir bizim memleket

- Sezen Aksu’nun iktidara örtük destek vermesini avuçlar patlarcasına alkışlayanlar, Rutkay Aziz iktidar özgürlükler bağlamında eleştirince hemen başlarlar “darbeci, reklam peşinde koşuyor, eskiden şöyle yapmış” demeye..

- Rutkay Aziz’in iktidar eleştirisine avuçlar patlarcasına destek çıkanlar, Sezen Aksu iktidara örtük destek verince hemen başlarlar “iktidar yalakası, zaten artık iyi şarkı yazamıyor” falan demeye...

- Ajda Pekkann Başbakan’n uçağında Somali’ye gitmesini ya da bakanlardan birine abartıövgülerde bulunmasın dillerine dolayanlar, Müjdat Gezen’in iktidar kıyasıya eleştirmesi karşında kendilerinden geçerler.

- Müjdat Gezen’in iktidara yönelik eleştirilerini “hiç komik değil” diye karşılayanlar, Ajda Pekkan’ın bir bakan için “sizin için canıveririz” demesini gayet anlamlı, gayet büyülü, gayet ağırbaşbulurlar.

Hepimizin araba öyküleri aynı

DÜN “Arabalarım” başklı bir yazı yazmışm, kişisel araba tarihimi anlatan.

Şahin’le başlayan Toyota cip’le biten bir öykü...

O kadar çok mesaj geldi ki yazıya, “ne kadar da çok benim öyküme benziyor” diye...Bazı

ların macerası “Murat 124” ile başlarken, yaşı daha ileride olanlar Amerikan arabalarından dem vuruyorlar.

Fakat şunu da fark ettim:

Kişisel araba öyküleri, biraz da erkek öyküleri gibi geldi bana...

İki ihtimal var: Ya kadınlar arabalardan söz etmekten hoşlanmıyorlar ya da kadınların kişisel araba tarihleri o kadar da eski değil.

Bir yandaş putu

Bazı iktidar yanlısı kalemler, 12 Eylül’e karşı çıp da referandumda “hayır” diyenlere soruyorlar:

“Madem 12 Eylül’e karşın, o halde neden 12 Eylül’de yapılan referandumda anayasa değikliğine evet vermedin. Bu ne çelişki”.

Dikkat! Dikkat!

Bu bir puttur ve eğ
er yılmazsa tabana yayıp egemenlik kazanabilir.

O halde bu putu yıkalm:Arkadaş

lar!

12 Eylül referandumunda “hayır” oyu vermeyenler, “12 Eylül Anayasası mükemmel bir anayasadır, noktasına dokunulmasın, statüko sürsün, keyfimiz devam etsin” demediler.

İtiraz, değişiklik yapılmasına değil, yapılan değişikliklereydi.

İtiraz edenler, yapılan değişikliklerin 12 Eylül’le hakkıyla bir hesaplaşma içermediğini, esaslı olmadığı, baz açlardan geriye gidiş getirdiğini savunuyorlard.

Referandumda “evet” oyların fazla çıkması, tartışmanın bittiği anlamına gelmez.Dolayı

yla...

Ortada bir “çelişki” yoktur.

Hem azılı bir 12 Eylül karşıt olmak, hem de referandumda “hayır” oyu vermek mümkündür.

Bende heves kaybına neden olan şeyler

OSMAN Müftüoğlu hocamız, dünkü yazında “depresyon” için Anadolu’da “gönül yorgunluğu” dendiğini öğrendiğini, bu tabirin de çok hoşuna gittiğini yazmış.

Müftüoğlu ayn yazıda depresyonun “heves kaybına yol açtığın da belirtmiş.Ne yalan söyleyeyim, benim de ho

şuma bu “heves kaybınitelemesi gitti.

Ve hemen Osman Müftüoğlu’dan aldığım ayakla, bende “heves kaybına yol açan şeyleri raladm:- Sinan Çetin’in “Tayyip Erdo

ğan filmi” çekecek olması...

- Çocuksu taraftar psikolojisi...

-
İclal Aydın’ın iki perdelik ve tek kişilik temsil için sahneye çıkacak olması...

- Dışişleri Bakanımızın, “Başbakanızın Obama’ya fırça att, Obama kesin iki gün uyuyamamışr” mealindeki demeci.- Anl

ı şanlı işadamların yeni döneme uyum ad altında Porsche marka otomobillerini satılığa çıkarma ihtimalleri...

- Egemen Bağış’ın Avrupa Birliği İlerleme Raporu’na dair sözleri...- Alt

n Portakal törenlerine dair her yıl hiç değişmeyen sıcı tartışmalar...

- Haluk Bilginer’in sosyal ve kültürel saptamaları...- Acun Il

cal imzal televizyon sirkinin herkesi meftun etmesi...

- Mütereddit yağan yağmur...- Laf ebesi olmadı

kları halde laf çakmaya merakl tipler...

- Atalarıyla övünenler...- Hava a

şır soğuduğu halde kombinin çalışlmasıengelleyen pinti apartman yöneticileri...

- Henüz romanın yazmadan romanın piar için çalışmalara başlayan romancı adayları...

- Şiirin ölmediğini kanıtlamak için yazdıkları kötü şiirleri belge niyetine gösteren tipler...



931 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Bir şey yapmalı - 16/03/2016
MUHAFAZAKÂRINDAN solcusuna... Türk’ünden Kürt’üne...
NEŞET ERTAŞ HAKKINDA 10 ŞEY - 26/09/2012
Anadolu'da gönül sözünü 8 farklı şekilde telafuz eden tik kişiydi.
Bir Amerikan İtirafı - 24/04/2012
ADI: Henri Barkey
Bir kez daha aynı soru Gülen 28 Şubat’ta ne yaptı? - 06/03/2012
FETHULLAH Gülen’in 28 Şubat sürecinde durduğu yeri sorgulayan bir yazı yazdım.
Fethullah Gülen 28 Şubat’ta ne yaptı? - 01/03/2012
ŞUNLARI yaptı: - Ordunun dönemin hükümetinden daha demokrat olduğunu söyledi. - Refah Partisi’nden ayrışmaya çalıştı. - “Ben Erbakan gibi değilim, daha hoşgörülüyüm” mesajı verdi.
İtikatta cemaatçiyim amelde hükümetçi - 24/02/2012
SON tartışmalarda... “Cemaatçi” olmak ile “hükümetçi” olmak arasında gidip geldim. Bazen “Cemaatçi” oldum, bazen “hükümetçi”. Bir karara varamadım.
Müsteşar kurtuldu, peki ya diğerleri? - 22/02/2012
BİR yasa çıkararak MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı, özel yetkili savcıların elinden kurtardınız. Böylece... Müsteşar Bey’in tutuklanmasının, çeşitli hoyratlıklara maruz kalmasının, sorgulanmasının, yargılanmasının falan önüne geçmiş oldunuz.
Yemişim AİHM kararını - 18/02/2012
AVRUPA İnsan Hakları Mahkemesi... - Ergenekon’un varlığını kabul etmiş. - Tutuklamaları normal kabul etmiş. - Uzun tutukluluğu sorun olarak görmemiş. - Özel Yetkili Mahkemelerin süper adil işler yaptığını söylemiş. - Her şey mükemmel demiş.
İleri demokrasinin bir cilvesi daha - 14/02/2012
TÜRKAN Saylan’ın evi basıldı, “İleri demokrasi” dendi. - Generaller yargılandı , “Kimse yargıya hesap vermekten kaçınamaz” dendi.
 Devamı
Üyelik Girişi
SMMM AYŞE ATASOY

Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar39.649339.8081
Euro46.767646.9550
Hava Durumu
Saat