Ayhan ATASOY

S.M.Mali Müşavir & Bağımsız Denetçi & Bilirkişi

Ahmet Hakan
Yeni demokratik tutum Tutuklamayla korkutmak
07/10/2011
ESKİ vaizlerin cemaati “od” ile korkutması gibi, yeni demokratlarızı da sesi hafiften aykırı çıkan herkesi “tutuklama” ile korkutuyorlar.

Hep aynı sesler yükseliyor demokrasi cephesinden:

- “Falanca çok yakı
nda tutuklanacak” diyorlar.

- “Falanca için ek iddianame geliyor” diyorlar.

- “Falancanı
n hapse girmesi yakındır” diyorlar.

- “Falanca Ergenekon’dan tutuklanacak” diyorlar.

- “Falanca KCK’dan tutuklanacak” diyorlar.

* * *

Ne bir hicap duygusu, ne bir arlanma...

Ne en küçük bir sı
lma, ne de en hafif bir utanma...

Bir “Erol Taş kahkahası” atıp haykıyorlar:

“Tutuklanacaksız... Tutuklanacaksız... Ha! Ha! Ha!”.

İşin en kötü tarafı şu:

Acayip etkili oluyorlar.

Nası
l olmasınlar?

- “Tutuklama” cezaya dönüşmüş ve herkes bunu kanıksamış değil mi?- Yargı

lanıp hüküm giymemiş insanlar cezaevlerine doldurulup üç/beş sene yatırılmıyor mu?

- Neyle suçlandıklarını bile bilmeyen kişiler, ısrarla cezaevlerinde tutulmuyor mu?- Birini hapse tı

kmak için “tutuklanmasına karar verilmiştir” cümlesi yetmiyor mu?- Kodesi boylamak için suç işlenip işlemediğinin mahkeme tarafından tesciline gerek var mı?

Böyle bir ortamda...

Utanması, sılması, arlanması, hicap duygusu olmayan kifayetsiz muhterise gün doğmaz da ne olur?

Söz savunmada: Hürriyet Spor Müdürü ne diyor?

HÜRRİYET Spor Müdürü Mehmet Arslan ile görüştüm. “Siz Trabzon’a düşmanlık mı yapıyorsunuz?” diye başladım kitabın ortasından konuşmaya.“Asla” diyerek sözümü kesti ve ekledi: “Biz gazetecilerin bir takıma karşı duyacaklar tek bir his vardır: Saygı... Sadece saygı... Ben Milano’da Trabzon maçını Trabzonspor Kulübü’nün yöneticileriyle birlikte izledim. Nasıl sevindiğime onlar şahittir”.

* * *

Mehmet Arslan, bir Fenerbahçe amigosuyla yapılan röportaj konusunda da şunu söyledi:“Trabzonluları

n haklı olarak tepki gösterdikleri röportajın Hürriyet Spor Servisi ile bir ilgisi yok.

Hürriyet’in internet sitesinde yayınlandı o röportajı... Ancak tepki bize yöneldi. Biz de bu işten mağdur olduk”.

Mehmet Arslan’a hepimizin göğsünü kabartması gereken İnter galibiyetinin Hürriyet’in sayfalarına neden coşkulu yansımadığını da sordum.

Şunlar söyledi: “İç sayfalarda coşkulu bir şekilde yansıttık. Birinci sayfada coşkuyu yansıtamadık.Bu da bizim hatamız. Biz de hata yapabiliriz. Ama asla kasıtlı hareket etmeyiz”.

* * *

Mehmet Arslan duyarlo bir yönetici...

Son zamanlarda Trabzon yönetici ve taraftarlaro
ndan oluşan “Hürriyet bize haksık yapıyor” algını yıkmak ve değtirmek için çaba sarf ettiğini söyledi.

Mesela Trabzon’un taraftar gruplarıyla bir araya geliyormuş.Mesela Trabzon’la ilgili son günlerde ortaya çı

kan talihsizliklerin giderilmesi için yeni mekanizmalar kuruluyormuş.

Başarılı olmasını yürekten diliyorum.

Çünkü o “algı”nın ortadan kalkmasına en çok sevinen ben olurum.

Dayamışlar kameraları

OLAY şu:

Artık “ihbar” kimden geldiyse bilinmez, bir haber uçmuş bizim “eski mahalle”nin medyasına: CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, şu anda Ankara’da bir balıkçıda Deniz Feneri’nin görevden alınan savcısı Nadi Türkaslan ile yemek yiyor.

Hop! Doluşmuş bizim eski mahallenin kameralar balıkçın önüne...

Flaşlar patlamış, kameralar çalışmış ve sorular sorulmuş:

“Efendim Deniz Feneri Savcs ile neden buluştunuz?”Büyük bir ş

nlık!

Emine Ülker Tarhan “Nereden çıktı bu?” diye düşünürken bir anda durum anlaşılmış.Meğ

er “ihbarcı”, Tarhan’ın eşi Mehmet Umur Tarhan’ı Savcı Nadi Türkaslan’a benzetmiş.

Bu durumda konuşmayı Mehmet Umur Tarhan yapmış:“Arkadaş

lar! Ben Yargıtay Üyesi Mehmet Umur Tarhan... Emine Ülker Tarhan’ın eşiyim. Deniz Feneri Savcısı Nadi Türkaslan değilim”.

Bu durumda ne yapır? “Keleğe getirildik” falan denilerek ufaktan uzanır değil mi?Ama hayı

r!

“O kadar zahmet ettik, haberi vermeyecek miyiz” anlayışına sığınan bazı gazete ve internet siteleri “Flaş... Flaş... CHP’li Tarhan, Deniz Feneri Savcısı ile buluştu” diye haberi vermişler.

* * *

İki şey söyleyip brakacağım:

BİR: Milli Görüş’ün “Önce ahlak ve maneviyat” diye çok güzel bir sloganı vardı.

İKİ: Eskiden başkalar dayardı kameraları... Şimdi bizim eski mahalle dayıyor.

Kendileri içeride, fikirleri iktidarda

“ALMAN Vakıflaı” denilince insanın aklına hemen Silivri Cezaevi geliyor.

Çünkü Alman Vakıfları’nın ne denli “desiseci” ve “entrikacı” kuruluşlar olduğunu düşünen birçok isim Ergenekon’dan içeride...

Ama işe bakın:

Şimdi de iktidar çevresi Alman Vakfları’na savaş açmış durumda.

O halde hükmü verebiliriz:

“Kendileri içeride / Fikirleri iktidarda” durumu, bu memleketin değmez yazgır.

Süleyman Demirel 28 Şubat’ta ne yaptı?

RUHAT Mengi, Demirel’i aramış.

Demiş ki: “Sayın Demirel siz 28 Şubat’ta askeri vesayeti pekiştiren tavırlar içine mi girdiniz?”Demirel cevap vermiş

:

“MGK’da hükümet temsil edilmiyor muydu? Orada alınan kararlara hükümet imza atmad mı?Dönemin baş

bakan istifa etmedi mi? Darbe nerede kardeşim? Her şey nizam ve düzen içinde olup bitmiştir”.

* * *

- Sincan’da tanklar yürütülmüş
.

- Bağımsız yargı mensupları salonlara toplanıp brifingler ile doktrine edilmiş.- Generaller hükümetin bakanları

na “Sizi kazığa oturturuz” diye tehditler savurmuş.

- “Askeri kışlada tutamıyoruz” diye dönemin başbakanı istifaya mecbur bırakılmış.- Bir general kameraları

n önünde dönemin başbakanına küfretmiş.

- Eller tetikte tutularak baskı üstüne baskı yapılmış...Hiçbiri ama hiçbiri Demirel’in umurunda değ

il!Kâğıt üstünde bir numara çevrilmemiş ya... Sadece ona yaslanarak durumu kurtarmaya çalışıyor.

* * *

Demirel, keşke insanın zekâsına hakaret eden bu tür savunmalar yapmak yerine, bir “dün dündür /bugün bugündür” patlatsa...

Çok daha âlicenap davranmış olur.

pta ettim

- Ayşe Arman’ın Cem Yılmaz’ın yeni gösterisine gidip ballandırarak yazmasına...

- Fatih Altaylı’nın dün Fazıl Say ile ilgili yazdığı şahane yazıya...

- Taraf gazetesinin cevap hakkı doğuran açıklamaları noktasına virgülüne dokunmadan “açık mektuplar” şeklinde yayınlamasına...



841 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Bir şey yapmalı - 16/03/2016
MUHAFAZAKÂRINDAN solcusuna... Türk’ünden Kürt’üne...
NEŞET ERTAŞ HAKKINDA 10 ŞEY - 26/09/2012
Anadolu'da gönül sözünü 8 farklı şekilde telafuz eden tik kişiydi.
Bir Amerikan İtirafı - 24/04/2012
ADI: Henri Barkey
Bir kez daha aynı soru Gülen 28 Şubat’ta ne yaptı? - 06/03/2012
FETHULLAH Gülen’in 28 Şubat sürecinde durduğu yeri sorgulayan bir yazı yazdım.
Fethullah Gülen 28 Şubat’ta ne yaptı? - 01/03/2012
ŞUNLARI yaptı: - Ordunun dönemin hükümetinden daha demokrat olduğunu söyledi. - Refah Partisi’nden ayrışmaya çalıştı. - “Ben Erbakan gibi değilim, daha hoşgörülüyüm” mesajı verdi.
İtikatta cemaatçiyim amelde hükümetçi - 24/02/2012
SON tartışmalarda... “Cemaatçi” olmak ile “hükümetçi” olmak arasında gidip geldim. Bazen “Cemaatçi” oldum, bazen “hükümetçi”. Bir karara varamadım.
Müsteşar kurtuldu, peki ya diğerleri? - 22/02/2012
BİR yasa çıkararak MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı, özel yetkili savcıların elinden kurtardınız. Böylece... Müsteşar Bey’in tutuklanmasının, çeşitli hoyratlıklara maruz kalmasının, sorgulanmasının, yargılanmasının falan önüne geçmiş oldunuz.
Yemişim AİHM kararını - 18/02/2012
AVRUPA İnsan Hakları Mahkemesi... - Ergenekon’un varlığını kabul etmiş. - Tutuklamaları normal kabul etmiş. - Uzun tutukluluğu sorun olarak görmemiş. - Özel Yetkili Mahkemelerin süper adil işler yaptığını söylemiş. - Her şey mükemmel demiş.
İleri demokrasinin bir cilvesi daha - 14/02/2012
TÜRKAN Saylan’ın evi basıldı, “İleri demokrasi” dendi. - Generaller yargılandı , “Kimse yargıya hesap vermekten kaçınamaz” dendi.
 Devamı
Üyelik Girişi
SMMM AYŞE ATASOY

Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar39.649339.8081
Euro46.767646.9550
Hava Durumu
Saat