Ayhan ATASOY

S.M.Mali Müşavir & Bağımsız Denetçi & Bilirkişi

Ahmet Hakan
Fenerli yazar neden bu kadar cesur oluyor
12/07/2011
Fenerli yazar neden bu kadar cesur oluyor


GEÇEN gün arabayı almak için otoparka girdim.

Arabanın yanına ulaştım, kapısını açtım.    
Tam içeri girecekken bir otopark görevlisi telaşla yanıma geldi. 
Çok gizli ve tehlikeli bir iş yapıyor gibi sesini alçaltarak sordu:
“Sen gazetecisin bilirsin abi... Fener'i küme düşürürler mi?”
Endişelere gark olmuş bir hali vardı. Verilecek cevaptan bir umut devşirmek istiyordu.
Yatıştırmaya çalıştım kendisini...
“Her şey olacağına varır” türü, hiçbir anlama gelmeyen lakırdılar ettim.

* * * 

O otopark görevlisi bana...
-  “CHP yemin edecek mi?” diye sormadı.
“Tutuklu milletvekillerinin durumu ne olur?” diye sormadı.
-  “Kürt sorunu çözülecek mi?” diye sormadı.
-  “Kıbrıs'ta neler oluyor?” diye sormadı.
-  “Geçim derdimiz ne olacak?” diye sormadı.
-  “Türkiye nereye gidiyor?” diye de sormadı.
Bunların yerine...
“Fener'i küme düşürürler mi?” diye sordu.
“Sen kafanı yorma... Düşüremezler, düşüremezler...” cevabını işitmeye bel bağlayarak...

* * *

Şimdi söyleyin bakalım...
Böyle bir memlekette Cengiz Çandar'lar, “Ergenekon'da öyle / Fener'de böyle” türü yazılar yazmasın da ne yapsın?
Böyle bir memlekette Cengiz Çandar'lar, hiç takar mı çifte standardı falan...Deniz Feneri meselesiİLKELİ olmak gerekir.
“Bizimkilere yapıldı, bunlara da yapılsın” dememek gerekir. “Tutuklansınlar” dememek gerekir. “Ne zaman çıkacakları belli olmayan bir karanlık tünele sokulsunlar” dememek gerekir. “Henüz haklarında bir yargı kararı çıkmadığı halde suçlu ilan edilsinler” dememek gerekir. “Polisten ve savcıdan haklarında bilgi sızdırılsın” dememek gerekir.
Bunun yerine...
Başka davalar söz konusu olduğunda söylenenler söylenmelidir.
“Tutukluluk cezaya dönüştürülmesin” denmelidir. “Adamlar bu zamana kadar kaçmadılar, şimdi niye kaçsınlar ki?” denmelidir. “Üç yılda karartılacak delil mi kaldı?” denmelidir. “Polis ve savcı bilgi sızdırmasın” denmelidir. “Haklarında yargı kararı olmadan kimse suçlu ilan edilmesin” denmelidir.

* * *

“İyi ama Ergenekon ya da Balyoz söz konusu olduğunda yapılanlar ne olacak?” derseniz...
Ben de şöyle derim:
“Onlar öyle yaptı, biz de öyle yapalım” denilerek nasıl çıkacak karanlıklar aydınlığa?Tutukluluğun bizdeki anlamına dair notlar -  Türkiye'de tutuklu yargılanırsan “Var ki suçu tutuklanıyor” derler.
-  Türkiye'de tutuksuz yargılanana “Beraat etti” muamelesi yapılır.
-  Türkiye'de herhangi bir sanığın tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edilmesi, o sanığın ayvayı yediği anlamına gelmektedir.
-  Dünyanın her yerinde tutukluluk bir “istisna” iken bizde “asıl”dır.
-  Bizde cezalar hüküm verilerek infaz edilmez, tutuklama kararlarıyla infaz edilir.
-  Aylarca tutuklu yatıp dava sonunda hüküm giymeyenlere Türkiye'de kocaman bir “pardon” denir.
-  Türkiye'de bir davada tutuklu yargılanan bir şahıs, tutuksuz yargılanmaya başlarsa o davanın ciddiyetini kaybettiğine inanılır.
-  Türkiye'de bir sanığın tutuklanması için ortada “delilleri karartma” ya da “kaçma” şüphesi bulunması gerekmez.
-  Türkiye'de davaların uzaması sorununa şöyle bir çözüm bulunmuştur: Henüz haklarında karar verilmemiş sanıklara “tutuklama” suretiyle “ceza” verilerek.Bencil BaykalAK Parti ile CHP heyetleri görüşüyorlar. Bir anlaşmaya varılacak gibi... Herkes “Oldu bu iş, galiba yemin edecekler” yorumunu yapıyor.
İşte tam bu sırada...
Deniz Baykal, AK Parti ile görüşmekte olan CHP'lilerin elini zayıflatacak bir çıkış yapıyor.
Diyor ki: “Hemen yemin edelim.”
Sanki en başta “Yemin etmeyi içime sindiremem” diyen kendisi değilmiş gibi...

* * *

Varsın partin zor durumda kalsın, varsın partinin eli zayıflasın, varsın yapılan eylem boşa çıksın...
Hiç ama hiç önemli değil.
Yeter ki Deniz Baykal gündemden düşmesin.Hayattan çıkarılmayı hak eden yedi tipBİR: Her dakikasını cep telefonuna ayıran, bedeni sizin yanınızda olup ruhu cep telefonunda olan tip...
İKİ: Sosyal medyada etkinlik sağlamak adına her türden mütecaviz hareketi çekmeyi mubah sayan tip...
ÜÇ: Kariyerinde yükselince ya da yeni bir sevgili bulunca karakteri, davranışı ve yaklaşımı değişen tip...
DÖRT: Kendisini aşırı ciddiye alan ve tüm motivasyonunu burnundan kıl aldırmamaya ayarlayan tip...
BEŞ: Kendi ezikliğini bastırmak ve gizlemek amacıyla önüne gelene “ezik” demeyi alışkanlık haline getiren tip...
ALTI: Hiçbir kayda değer gerekçesi olmadığı halde sürekli kendini öven ve kendinden söz eden tip... 
YEDİ: Gittiği restoran ya da kafede garsonlara kötü davranmayı alışkanlık haline getiren tip... Basının iki günahı-  HİLAL CEBECİ VAKASI: Twitter'da yatak odası fotoğraflarını paylaşarak ve “Ben aslında Abdullah Gül'ün bile ne iş yaptığını bilmeyen çok saf bir kızım” numarası çekerek prim yapmaya çalışan Hilal Cebeci adlı bir vatandaş çıktı ortaya... Olur, çıkar... Her yerde çıktığı gibi bizde de çıkar. Normaldir. Ama normal olmayan, dünyanın her yerinde gülünüp geçilen bu türden tiplerin, bizde biraz fazla revaç bulabilmesi... Hilal Cebeci adlı vatandaşın uyguladığı bu “keriz çekme” stratejisi, en fazla bir iki mavra konusu yapılıp geçilmesi gerekirken, basında fena halde tutuyor. Kendisiyle röportajlar yapılıyor, haberlere konu oluyor. “Vatandaş” da ucuz stratejisinin basın tarafından bu kadar kolay yenmesinden yararlanarak eli her defasında biraz daha artırıyor.

-  EROL KÖSE VAKASI: Bu vatandaş da Hilal Cebeci adlı vatandaşın bir başka versiyonu... Twitter'da ona sallıyor, buna sallıyor. Ağız ishali olmuş durumda... Attığı iftiraların, “Aman bulaşmayalım şuna, üzerimize sıçramasın” falan diye sessizlikle geçiştirilmeye çalışılması, bu vatandaşın cüretini daha da arttırıyor. İşte tam bu sırada basının bilinçsiz desteği devreye giriyor. Bu iftira ve hakaret makinesi, gazete sayfalarında ciddi röportajların kahramanı oluyor. Kendisine sorular soruluyor, o da freni boşalmış kamyon gibi cevaplar veriyor. Adamın rezil olmak gibi bir kaygısı, bir derdi yok. “Ne kadar rezil olursam o kadar iyi” yaklaşımıyla saydırdıkça saydırıyor. Türk basını da rezillikten popülerlik çıkarmaya çalışan bu kifayetsiz muhterisin gönüllü oyuncağı oluyor.Dostluğu ne zaman bitiririm-  Dostumun politik olarak apaçık bir haksızlığı savunmaya başladığını fark ettiğim zaman...
-  Dostumun bütün tavır ve görüşlerini, bir mutlak güce göre ayarlamaya başladığını fark ettiğim zaman...
-  Dostumun kendisiyle dostluk ettiğim için kariyerinin zarar göreceğini düşünmeye başlayabileceğini fark ettiğim zaman...
-  Dostumun kendisine yönelttiğim eleştirileri “düşmanlık” olarak algılamaya başladığını fark ettiğim zaman...   

 


© Copyright 2010 Hürriyet - Doğan Yayın Holding


782 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Bir şey yapmalı - 16/03/2016
MUHAFAZAKÂRINDAN solcusuna... Türk’ünden Kürt’üne...
NEŞET ERTAŞ HAKKINDA 10 ŞEY - 26/09/2012
Anadolu'da gönül sözünü 8 farklı şekilde telafuz eden tik kişiydi.
Bir Amerikan İtirafı - 24/04/2012
ADI: Henri Barkey
Bir kez daha aynı soru Gülen 28 Şubat’ta ne yaptı? - 06/03/2012
FETHULLAH Gülen’in 28 Şubat sürecinde durduğu yeri sorgulayan bir yazı yazdım.
Fethullah Gülen 28 Şubat’ta ne yaptı? - 01/03/2012
ŞUNLARI yaptı: - Ordunun dönemin hükümetinden daha demokrat olduğunu söyledi. - Refah Partisi’nden ayrışmaya çalıştı. - “Ben Erbakan gibi değilim, daha hoşgörülüyüm” mesajı verdi.
İtikatta cemaatçiyim amelde hükümetçi - 24/02/2012
SON tartışmalarda... “Cemaatçi” olmak ile “hükümetçi” olmak arasında gidip geldim. Bazen “Cemaatçi” oldum, bazen “hükümetçi”. Bir karara varamadım.
Müsteşar kurtuldu, peki ya diğerleri? - 22/02/2012
BİR yasa çıkararak MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı, özel yetkili savcıların elinden kurtardınız. Böylece... Müsteşar Bey’in tutuklanmasının, çeşitli hoyratlıklara maruz kalmasının, sorgulanmasının, yargılanmasının falan önüne geçmiş oldunuz.
Yemişim AİHM kararını - 18/02/2012
AVRUPA İnsan Hakları Mahkemesi... - Ergenekon’un varlığını kabul etmiş. - Tutuklamaları normal kabul etmiş. - Uzun tutukluluğu sorun olarak görmemiş. - Özel Yetkili Mahkemelerin süper adil işler yaptığını söylemiş. - Her şey mükemmel demiş.
İleri demokrasinin bir cilvesi daha - 14/02/2012
TÜRKAN Saylan’ın evi basıldı, “İleri demokrasi” dendi. - Generaller yargılandı , “Kimse yargıya hesap vermekten kaçınamaz” dendi.
 Devamı
Üyelik Girişi
SMMM AYŞE ATASOY

Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar39.649339.8081
Euro46.767646.9550
Hava Durumu
Saat