Ayhan ATASOY

S.M.Mali Müşavir & Bağımsız Denetçi & Bilirkişi

Ahmet Hakan
Statükocunun kralı
27/05/2011
Statükocunun kralı


Madem artık Çankaya'nın en tepesinde sen varsın...

- Madem artık sesi en gür çıkan sensin...
- Madem artık birilerini mahpuslara tıkma sırası sana geçti...
- Madem artık TÜSİAD bile sana selam duruyor...
- Madem artık sana yan gözle bakan generalleri içeri atacak denli muktedirsin.
- Madem artık sana vurmak, Genelkurmay Başkanı'na vurmaktan daha riskli hale geldi...
- Madem artık adın geçtiğinde yer gök titriyor.
- Madem artık “istikrar sürsün” diye oy istiyorsun...
- Madem artık yüzde 10'luk seçim barajı için “fıstık gibi” diyorsun.
- Madem artık sen başkalarını “teröristlerle işbirliği yapıyorlar” diye suçlamaya başladın.
- Madem artık ele geçirdiğin YÖK'ten zerre kadar şikâyet etmiyorsun...
- Madem artık dinleyen, izleyen ve fişleyenin sen olduğu düşünülüyor.
- Madem artık ahlakı da, ahlaksızlığı da sen tanımlar oldun...
- Madem artık seninkilerin değil de başkalarının kasetleri çıkıyor...
- Madem artık sana soruyu soracak olanları sen belirliyorsun...
- Madem artık sana bağlı bir aydınlar ordusuna sahipsin...

* * *

O halde...
Ona, buna, şuna, ötekine, berikine, sağına, soluna, altına, üstüne “Statükocu! Statükocu!” diye haykırmaktan vazgeç.
Çünkü...
En azından ayıp oluyor.

Bir eşik daha aşıldı ‘Çokeşlilik istiyoruz'

HATIRLIYORUM:
Refah Partisi'nin yükseliş döneminde...
Refah'a vurmak için, “Bunlar gelince dört kadın almak serbest olacak” denir, ardından da ürkünç ve uğursuz bir kahkaha patlatılırdı.
Böylesi bir kara propaganda karşısında...
Refah Partililer, çok eşliliğe gönülleri razı olsa da, olmasa da...
Derhal savunma hattına çekilirler, yemin billah ederek “Yok böyle bir şey... Yok böyle bir şey” diye salvoları savuşturmaya çalışırlardı.
Mahcup bir şekilde yaparlardı bunu...
Ama her eşik gibi işte bu mahcubiyet eşiği de aşılıp gitti...

* * *

İşte bakın:
Sibel Üresin adlı başörtülü bir ablamız, açıktan “çokeşlilik olsun” demiş, ardından da bir takım gerekçeler sıralamış.
Ben “Sibel üresin, biz üremeyiz” türü espriler yapmak yerine...
Şu türden soruların sorulmasının daha faydalı olacağını düşünüyorum:
Sibel Üresin adlı ablamız...
Bu görüşünü neden eskiden söylemez / söyleyemezdi?
Ve neden şimdi söylüyor / söyleyebiliyor?
Hangi psikolojik eşik aşıldı da böyle oldu?

Köşe yazarlarının nefret ettiği cümleler

- Falanca seni yazmış, hadi cevap versene...
- Sizin işiniz de iş... Her gün bir sürü olay oluyor, size de iş çıkıyor.
- Seni sevmem ama bu yazını sevdim.
- Kişilerle değil fikirlerle uğraş.
- Bugünkü yazından sonra artık seni okumayacağım.
- Bugünkü yazından sonra artık seni okuyacağım.
- Yine bizim partiye vurmuşsun. Hani tarafsızdın?
- Yazılarını kolay mı yazarsın, zor mu?

Yeni iktidarın ortaya çıkardığı altı yeni tip

1- LİBERAL FAŞİSTLER: Az dinleyip çok konuşuyorlar. AK Parti söz konusu olduğunda aşırı liberal, muhalefet söz konusu olduğunda aşırı faşist oluyorlar. Küçük haber kanallarının yeni konuşan kafaları haline geldiler. Her kanaldan aldıkları paraları alt alta koyduğunuzda “Allah bin bereket versin” durumu ortaya çıkıyor. Yani hepten de “karşılıksız iktidar aşkı” değil söz konusu olan...
2- İSLAMCILARIN ÇOCUKLARI: Kolejlerde okudular. İyi üniversitelere gittiler. Yurt dışında yüksek lisans yaptılar. Dil öğrendiler. Ve Artık “elitlerin çocuklarından hiçbir farkımız kalmadı” havasına girdiler. Kendilerini “yeni seçkinler” olarak görüyorlar. Yaşadıkları özgüven patlamasının nedeni bu... Bir tarafları Ahmet Taşgetiren'dir, bir tarafları ise Ahmet Altan... Yani dindarlık ile liberalliğin melez çocukları oldular.
3- ERGENEKON SAVAŞÇILARI: Gazetecilik alanında pek de iddialı olmayan bir şekilde faaliyetlerini sürdürürlerken ellerine birden “Ergenekon Avcılığı” fırsatı geçti. Belgeler yayınladılar, haberler yaptılar, kitaplar yazdılar. Böylece gazetecilik alanında dikkat çeken bir konuma yükseldiler. Her Ergenekon dalgası, şöhretlerini biraz daha arttırdı.
4- MÜTEAHHİTLER BÖLÜĞÜ: Eskiden işleri güçleri davaydı. Dava ile yatarlar, dava ile kalkarlardı. Sonra karşılarına şöyle bir fırsat çıktı: Hem taahhüt işlerine girerek zengin olacaklar, hem de davadan tam kopmuş sayılmayacaklardı. Ne de olsa kendilerine taahhüt işlerini veren iktidar, davanın aldığı son şekli temsil ediyordu... Böylece müteahhit oldular. Şimdi hem şatafatlı bir hayat yaşıyorlar, hem de kimse onlara “dönek” demiyor.
5- YENİ BÜROKRATLAR: Çalıştıkları kurumların itilmiş / kakılmışı idiler. İdeolojilerini, kimliklerini, inançlarını saklamak durumunda kalırlar idi... Ama yeni iktidarla birlikte yükselişe geçtiler. Şimdi her biri çalıştıkları kurumların genel müdürü ya da daire başkanı konumuna yükseldiler. Aşırı tarafgirliklerinin altında iki neden var: Minnet borcu içindeler ve bir vakitler kendilerine yapılan dışlamayı unutamıyorlar.
6- ATANMIŞ ADAYLAR: Şu son 9 sene içerisinde, camianın “senden iyi milletvekili olur” denilen ne kadar sivrilmiş ismi varsa, hepsi bir biçimde aday oldu. Kimi bir dönem milletvekilliği yapıp yerini yeni isimlere terk etti, kimi de kazanamadı. Ama kazansalar da kaybetseler de, aday olsalar da aday olamasalar da, hepsi Erdoğan'a tam bağımlı hale geldi. Ne de olsa adaylığın yolu, sadece ondan geçiyor...

Bu da bir tür Ergenekon gazeteciliği değil midir?

İDDİA şu: Hakkâri'de CHP mitingine BDP'liler katıldı.
Bu neyi kanıtlıyor? İsteyen istediği partinin mitingine katılamaz mı?
Bilmiyorum, bilemiyorum.
Ama bildiğim bir şey var:
İktidar yanlısı bazı gazeteler, bu konudaki haberleri tam da “Ergenekon gazeteciliği” denilen türden bir gazetecilik anlayışı ile sunuyorlar.

* * *

Bakıyoruz Sabah, Star gibi gazetelere...
Manşetten haykırışları şöyle:
“İşte CHP'nin Hakkari mitingine katılan BDP'liler”...
Birinci fotoğraflarda CHP mitingine katılan bazı şahıslar kırmızı yuvarlak içine alınmış...
İkinci fotoğraflarda ise BDP mitingine katılan bazı şahıslar kırmızı yuvarlak içine alınmış.
Şahıslar pek benzemiyor ama haberler bize şöyle diyor:
“Bu şahıslar aynı şahıslar.”

* * *

Öteden beri nefret ettiğim bir gazetecilik türüdür bu...
Eski statükonun gazetecileri, bu tür gazeteciliği pek severlerdi.
Bakıyoruz:
Yeni statükonun gazetecileri de bu tür gazeteciliği pek sevmişler.
Benim şöyle bir dileğim var:
Eski statükonun gazetecileri için iki cilt kitap yazan Taraf yazarı Alper Görmüş, keşke yeni statükonun gazetecileri için de hiç değilse iki çift kelam etse...




796 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Bir şey yapmalı - 16/03/2016
MUHAFAZAKÂRINDAN solcusuna... Türk’ünden Kürt’üne...
NEŞET ERTAŞ HAKKINDA 10 ŞEY - 26/09/2012
Anadolu'da gönül sözünü 8 farklı şekilde telafuz eden tik kişiydi.
Bir Amerikan İtirafı - 24/04/2012
ADI: Henri Barkey
Bir kez daha aynı soru Gülen 28 Şubat’ta ne yaptı? - 06/03/2012
FETHULLAH Gülen’in 28 Şubat sürecinde durduğu yeri sorgulayan bir yazı yazdım.
Fethullah Gülen 28 Şubat’ta ne yaptı? - 01/03/2012
ŞUNLARI yaptı: - Ordunun dönemin hükümetinden daha demokrat olduğunu söyledi. - Refah Partisi’nden ayrışmaya çalıştı. - “Ben Erbakan gibi değilim, daha hoşgörülüyüm” mesajı verdi.
İtikatta cemaatçiyim amelde hükümetçi - 24/02/2012
SON tartışmalarda... “Cemaatçi” olmak ile “hükümetçi” olmak arasında gidip geldim. Bazen “Cemaatçi” oldum, bazen “hükümetçi”. Bir karara varamadım.
Müsteşar kurtuldu, peki ya diğerleri? - 22/02/2012
BİR yasa çıkararak MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı, özel yetkili savcıların elinden kurtardınız. Böylece... Müsteşar Bey’in tutuklanmasının, çeşitli hoyratlıklara maruz kalmasının, sorgulanmasının, yargılanmasının falan önüne geçmiş oldunuz.
Yemişim AİHM kararını - 18/02/2012
AVRUPA İnsan Hakları Mahkemesi... - Ergenekon’un varlığını kabul etmiş. - Tutuklamaları normal kabul etmiş. - Uzun tutukluluğu sorun olarak görmemiş. - Özel Yetkili Mahkemelerin süper adil işler yaptığını söylemiş. - Her şey mükemmel demiş.
İleri demokrasinin bir cilvesi daha - 14/02/2012
TÜRKAN Saylan’ın evi basıldı, “İleri demokrasi” dendi. - Generaller yargılandı , “Kimse yargıya hesap vermekten kaçınamaz” dendi.
 Devamı
Üyelik Girişi
SMMM AYŞE ATASOY

Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar39.649339.8081
Euro46.767646.9550
Hava Durumu
Saat