Ayhan ATASOY

S.M.Mali Müşavir & Bağımsız Denetçi & Bilirkişi

Ahmet Hakan
Neden ikinci ‘one minute' olamadı
21/04/2011
Neden ikinci ‘one minute' olamadı


- Olamadı, çünkü: Birincisi kurgusal değildi, doğal bir şekilde gelişmişti. İkincisi ise fena halde kurgusaldı.

-  Olamadı, çünkü: Birincisinde İsrailli muhatap, haksız olduğu halde fazla bağırıyordu. İkincisinde ise bırakın fazla bağıranı, bağıran bir muhatap bile yoktu.
-  Olamadı, çünkü: Birincisinde Gazze'ye bomba yağdırarak insanlığın vicdanında mahkûm olmuş İsrail Cumhurbaşkanı'na verilen bir ders söz konusu idi... İkincisinde ise fırça atılan şahıslar, başlangıçtan beri AK Parti'nin “Avrupalı dostları” olmuş şahıslardı.
-  Olamadı, çünkü: Birincisinde moderatör, resmen taraflı davranmıştı. İkincisinde ise bırakın moderatörü, platformun reisi bile AK Parti'li bir milletvekili idi.
-  Olamadı, çünkü: Birincisinde yapılan açık haksızlığa isyan söz konusu idi... İkincisinde ise yapılmamış haksızlık ve abartılı bir fırça söz konusu oldu.
-  Olamadı, çünkü: Birincisinde İsrail Cumhurbaşkanı'na hesapsız, kitapsız ve de stratejisiz hak ettiği cevap verilmişti. İkincisinde ise hesaplı, kitaplı ve de stratejili “Şu Frenklere bir fırça atayım da memlekette prim yapayım” arzusu egemendi.
-  Olamadı, çünkü: Birincisi denk gelmişti. İkincisi ise AK Parti seçim kampanyasının başlangıcına denk getirildi.
-  Olamadı, çünkü: Birincisinde bombalanan bir kenti ve öldürülen çocukları savunma vardı. İkincisinde ise kitap ile bombayı aynı kulvarda gösterme eğilimi vardı.

Nereden baksan Üçüncü Dünya ülkesi

İDDİA şu: Başbakan Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan, Devlet Tiyatroları'nda sahneye konan bir oyunda oyuncunun rencide eden tavırlarına maruz kaldı. Sümeyye Erdoğan, durumu protesto etmek için oyunu yarıda terk etti.
* * *
Eğer burası demokratik bir ülke olsaydı...
Olaylar ve tepkiler şöyle gelişirdi:
-  Bir tiyatro oyununda kendisine saygısızlık yapıldığını düşünen bir seyircinin, oyunu yarıda bırakarak çekip gitmeye sonuna kadar hakkı olduğu söylenirdi.
-  Her vatandaş gibi Başbakan'ın kızının da, oyunda kendisine yapıldığını düşündüğü saygısızlığı kamuoyuna aktarma hakkı olduğu belirtilirdi.
-  Buna karşılık suçlanan oyuncu da, korkusuzca kendisini savunur, olayı kendi açısından anlatırdı.
-  Ve mesele büyümez, büyütülmez, burada biterdi.
* * *
Ama burası bir üçüncü dünya ülkesi olduğu için olaylar şöyle cereyan etti:
-  “Tiyatrocunun cüreti... Başbakan'ın kızına büyük zulüm” diye haberler yapıldı.
-  Olaya devlet el koydu. Kültür Bakanı, oyuncuyu fırçaladı.
-  Devlet Tiyatroları Genel Müdürü ne yapacağını bilemez hale geldi.
-  En sonunda Kültür Bakanı, “Devlet Tiyatroları kapatılabilir” bile dedi.
Açık söyleyeyim: Ben Sümeyye Erdoğan'ın yerinde olsam meselenin bu noktalara getirilmesinden fena halde rahatsız olur ve Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'a “Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz” diye çıkışırdım.

İlk fırsatta gemiyi terk edecek 5 tip

BİR: Dönen ama neden döndüğünün hesaplaşmasını yapmayan tip...
İKİ: Nedense dönüşü hep iktidardan yana olan tip...
ÜÇ: Dava yerine kişisel istikbal peşinde koşan tip...
DÖRT: Yaptığı yalakalığın boyutu karşısında herkesi utandıran tip...
BEŞ: Sadece babasının soyadı sayesinde kaptan köşküne yerleştirilen tip...

Bir dakika

SOLCULAR, ülkücüler, Türkeş'in oğlu, Alevi yazarlar falan...
AK Parti'ye rahatlıkla girecekler... Ve bırakın “Ne işi var bunların bu partide? Gitti partinin kimliği... Olmaz böyle şey” diye feryat etmeyi, olay “büyük açılım” olarak takdim edilecek.
Buna karşılık...
Birkaç merkez sağcı, CHP'den aday gösterildi diye söylenmedik laf bırakılmayacak. Bence bu açık çifte standart ve adaletsizliğe ne Allah razı olur, ne de kul.

Mazlum sosyalistler

SOSYALİST Demokrasi Partisi'nin başkan ve yöneticileriydiler.
Derin devlete karşı çıkıyorlardı. Askeri vesayeti istemiyorlardı. Ahmet Türk'e yapılan yumruklu saldırıyı protesto etmişlerdi. Nevruz mitinglerine katılmışlardı. 30 yıldır açık alanda siyaset yapıyorlardı.
Ve fakat...
Bir Eylül sabahı, polisin düzenlediği operasyonla tutuklandılar.
Operasyonun adı, “Devrimci Karargâh Örgütü operasyonu” idi...
6 aydır cezaevindeler.
* * *
-  “Devrimci Karargâh adlı karanlık örgütle bizim ne alakamız var?” diyorlar, dinleyen yok.
-  “Haftalarca neyle suçlandığımızı öğrenemedik” diyorlar, dinleyen yok.
-  “Suç delili olarak yaptığımız legal toplantılar gösteriliyor” diyorlar, dinleyen yok.
-  “Yıllardır derin devlete karşı mücadele ettiğimiz halde Ergenekon'la ilişkimiz olduğuna dair imalarda bulunuluyor” diyorlar, dinleyen yok.
-  “Aylar sonra çıktığımız mahkemede savunma hakkımız gasp edildi” diyorlar, dinleyen yok.
-  “Nasıl olur da hayatını devrimcilerle mücadeleyle geçirmiş Hanefi Avcı ile aynı davadan yargılanırız” diyorlar, dinleyen yok.
* * *
Ey “Mazluma da, zalime de kimlik sormayız” diyenler...
Ey Dicle kenarında kurt tarafından kapılan kuzunun hesabının bile kendilerinden sorulacağına iman ettiklerini söyleyenler...
Ey haksızlık karşısında susmanın, dilsiz şeytan olmaya eşdeğer olduğuna inananlar...
İşte karşınızda “zulme uğradık” diye feryat eden 14 sosyalist...
Hadi kıpırdatın kılınızı...

Neden milletvekili olmam

-  Alacağım maaş, memleketin dört bir yanından gelen seçmenlere ısmarlayacağım çay çorba parasına gideceği halde, herkesin diline düşecek...
-  Bana verecekleri oda, Mustafa Balbay'ın tutuklu kaldığı hücreden bile daha küçük olacak.
-  Gözüm kulağım liderimde olacak...
-  Bitmeyen bir hazır ol vaziyetine mahkûm olacağım.
-  Aykırılık, çıkıntılık yapmam yasak olacak.
-  Sürekli gözümü liderimin gözüne dikeceğim.
-  Meclis Genel Kurulu'nda 5 dakikalık bir konuşma için atmadığım takla kalmayacak.
-  Hiç de öyle olmadığı halde milletin gözünde memleketi yiyip bitiren adamlardan biri olarak görüleceğim.
-  Bir “resmi görüşlerim” olacak, bir de “gayri resmi görüşlerim”... Bu ikisi arasında devasa uçurumlar olacak.
-  Meclis lokantasında yediğim ucuz yemek, herkesin diline düşecek.


Hürriyet - Doğan Yayın Holding


774 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Bir şey yapmalı - 16/03/2016
MUHAFAZAKÂRINDAN solcusuna... Türk’ünden Kürt’üne...
NEŞET ERTAŞ HAKKINDA 10 ŞEY - 26/09/2012
Anadolu'da gönül sözünü 8 farklı şekilde telafuz eden tik kişiydi.
Bir Amerikan İtirafı - 24/04/2012
ADI: Henri Barkey
Bir kez daha aynı soru Gülen 28 Şubat’ta ne yaptı? - 06/03/2012
FETHULLAH Gülen’in 28 Şubat sürecinde durduğu yeri sorgulayan bir yazı yazdım.
Fethullah Gülen 28 Şubat’ta ne yaptı? - 01/03/2012
ŞUNLARI yaptı: - Ordunun dönemin hükümetinden daha demokrat olduğunu söyledi. - Refah Partisi’nden ayrışmaya çalıştı. - “Ben Erbakan gibi değilim, daha hoşgörülüyüm” mesajı verdi.
İtikatta cemaatçiyim amelde hükümetçi - 24/02/2012
SON tartışmalarda... “Cemaatçi” olmak ile “hükümetçi” olmak arasında gidip geldim. Bazen “Cemaatçi” oldum, bazen “hükümetçi”. Bir karara varamadım.
Müsteşar kurtuldu, peki ya diğerleri? - 22/02/2012
BİR yasa çıkararak MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı, özel yetkili savcıların elinden kurtardınız. Böylece... Müsteşar Bey’in tutuklanmasının, çeşitli hoyratlıklara maruz kalmasının, sorgulanmasının, yargılanmasının falan önüne geçmiş oldunuz.
Yemişim AİHM kararını - 18/02/2012
AVRUPA İnsan Hakları Mahkemesi... - Ergenekon’un varlığını kabul etmiş. - Tutuklamaları normal kabul etmiş. - Uzun tutukluluğu sorun olarak görmemiş. - Özel Yetkili Mahkemelerin süper adil işler yaptığını söylemiş. - Her şey mükemmel demiş.
İleri demokrasinin bir cilvesi daha - 14/02/2012
TÜRKAN Saylan’ın evi basıldı, “İleri demokrasi” dendi. - Generaller yargılandı , “Kimse yargıya hesap vermekten kaçınamaz” dendi.
 Devamı
Üyelik Girişi
SMMM AYŞE ATASOY

Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar39.649339.8081
Euro46.767646.9550
Hava Durumu
Saat