Ayhan ATASOY

S.M.Mali Müşavir & Bağımsız Denetçi & Bilirkişi

Ahmet Hakan
Bir yürüyüş eyledik
16/03/2011
Bir yürüyüş eyledik


OMUZ omuza verip yürüdük...


-  Kimimiz muhabir, kimimiz editör...
-  Kimimiz köşe yazarı, kimimiz foto muhabiri...
-  Kimimiz haber koordinatörü, kimimiz yazı işleri müdürü...
-  Kimimiz kameraman, kimimiz magazinci...
-  Kimimiz kıdemli, kimimiz stajyer...
-  Kimimiz mektepli, kimimiz alaylı...
-  Kimimiz Babıâli görmüş, kimimiz İkitelli ile başlamış...
En ak saçlımızdan en heveskârımıza hepimiz Galatasaray'dan Taksim'e doğru harekete geçtik.
Ellerimizde “Yansak da dokunacağız” pankartları, dilimizde “Hükümet medyadan elini çek” sloganları...
Yürüdük... Yürüdük... Yürüdük...
* * *
Dünkü yürüyüş, her zaman rezillikler ve kalleşliklerle anılan “Türk Medya Tarihi”ne altın harflerle yazılacak bir mertlik gösterisiydi.
Delikanlı bir kalkışmaydı.
Düşünün:
Yıllar sonra ilk kez...
-  Muhabir haberine, köşe yazarı yazısına, foto muhabiri fotoğrafına, kameraman çektiği görüntüye, haber koordinatörü özgürlüğüne sahip çıkıyor.
-  Patron katlarında varılacak konvansiyonel anlaşmalara bel bağlanmıyor.
-  Siyasetçiden yumuşama dilenilmiyor.
-  Gözaltından, tutuklanmaktan korkulmuyor.
-  Yandaşın çemkirmesine aldırılmıyor.
“Medya” denilen gayya kuyusunda çalışanlar, her bir tarafından çekiştirilerek iğdiş edilmiş mesleklerinin onurunu korumak için harekete geçmiş durumdalar.
Yıllardır yıpranmış ve yıpratılmış gazetecilik, yıllar sonra ilk kez itibarını kazanmış olmanın verdiği bir gururu yaşıyor.
Bundan dolayı...
Gözlerimiz parlıyor... Sırtımız dikleşiyor... Alınlarımız aklaşıyor...
* * *
Siz bakmayın bizim Ahmet için, Nedim için yürüyor gibi yapmamıza...
Kendimiz için yürüdük biz.
Mesleğimiz için yürüdük.
Basın özgürlüğü için yürüdük.
Demokrasi için yürüdük.
Söz söyleme, haber alma, ifade etme, özgürce yazıp çizme hakkı için yürüdük.
Ve son tahlilde...
Sizin için yürümüş olduk.

Eylemden portreler

-  UĞUR DÜNDAR: Her zamanki gibi fevkalade janti... Şık bir palto... Uyumlu bir kravat... Yürüyüş kolunun en önünde... Elinde zincir...
-  SIRRI SÜREYYA ÖNDER: “Biz ne eylemler gördük birader” edasında... Kayıtsız ama kararlı... Olaya sosyalizan bir ruh katma çabasında.
-  MİRGÜN CABAS: Yanında NTV'den arkadaşları... Yine “telefonla helikopter düşüren adam” esprilerine maruz kalıyor.
-  RAHŞAN GÜLŞAN: Rahat ve heyecanlı... Bankacı arkadaşı Eylem'le gelmiş eyleme...
-  SEDAT ERGİN: Sanki eyleme bir diplomat ciddiyeti kazandırmak için orada... Öylesine dikkatli, öylesine çatık kaşlı...
-  MELİH AŞIK: Dudaklarına kondurduğu müstehzi kıvrımda, “Biz yıllardır yazıp çiziyoruz ama siz daha yeni fark ettiniz” edası okunuyor.
-  TUĞRUL ERYILMAZ: Slogan atmaya yelteniyor, ardından da “Slogan atmayı bile unutmuşuz yahu...” diye kendi kendine huysuzca söyleniyor.
-  KANAT VE EZGİ: Pazar yürüyüşüne çıkmış gibi görünüyorlar. Ailecek... Mutlu, huzurlu ve aşırı sosyaller...
-  TUĞÇE TATARİ: Ankara defterini kapattıktan sonra âleme bu yürüyüşle giriş yapmış oldu...
-  SOLİ ÖZEL: Etrafında toplanan gençlerin sorularını yanıtlıyor. Yani? Eylemde de “hocalık” vasfını sürdürüyor.
-  YILMAZ ÖZDİL: En asosyalimiz olmasına karşın o da kopmuş gelmiş. Ne güzel... Ne iyi...
-  YILDIRIM TÜRKER: Ortalarda bir yerde... “Acaba Nedim için mi geldi, Ahmet için mi?” sorusunun sorulmasına neden oluyor.
-  MEHMET TEZKAN: Kadife ceketi, spor ayakkabısı ile “en eyleme uygun giyinmiş gazeteci” unvanını hak ediyor.
-  HALUK ŞAHİN: O alışılmış soğukkanlılığı yerini bir parça heyecana mı bırakmış ne? Gözlerini kısmış, ufuklara dalmış gibi...
-  ŞÜKRAN SONER: Eylemin en enerjik, en dinamik şahsiyetiydi... Doğal havzasına düşmüş gibiydi... Şendi... Çocuklar gibi...
-  TUFAN TÜRENÇ: Elindeki pankarta onun kadar hırs, azim ve şevkle asılan başka bir eylemci görmedim. Gerçekten...

İslami açıdan gazeteci yürüyüşü

BİZİM yürüyüş daha bitmeden “sosyal medya”da tezvirat başlamış:
Yok “Aydınlıkçılar” da yürüyüşe katılmış, yok CHP'liler de desteklemiş falan filan...
Bazı muhafazakâr arkadaşlar, “Twitter” denilen mecradan, “Sen de mi oradaydın Waldo?” diye göndermeli laf çakmaya başlamışlar.
Hızını alamayan bazıları da “Bu dünyada kiminle berabersen ahrette onunla yargılanırsın” türünde cümleler yazıp beni “od” ile korkutmaya çalışmışlar.
* * *
Açık konuşacağım:
Ben dün...
- Haksızlık olarak gördüğüm uygulamalara karşı yürüdüm.
- Ahmet için, Nedim için “iyi biliriz” türü bir tanıklık yapmak için yürüdüm.
- Özgürlüğüm, özgürlüklerimiz için yürüdüm.
- İnsanın en sarsılmaz ölçüsü vicdanıdır, o ölçüye uyarak yürüdüm.
* * *
Sevaplarına sevap katan biri değilim.
Tam tersine günahkâr bir kulum.
Günahlarımı toplasanız, buradan köye yol olur.
Ama muhafazakâr arkadaşlarım, yürüyüşe katıldığım için benim adıma kaygılanmasınlar...
Çünkü...
Ben öyle inanıyorum ki...
Dünkü yürüyüşe katılmam, “günah” haneme değil, “sevap” haneme yazılacak.
Ne de olsa bu yürüyüşe katılarak, “haksızlık karşısında susan dilsiz bir şeytan” olmadım.


Hürriyet - Doğan Yayın Holding


960 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Bir şey yapmalı - 16/03/2016
MUHAFAZAKÂRINDAN solcusuna... Türk’ünden Kürt’üne...
NEŞET ERTAŞ HAKKINDA 10 ŞEY - 26/09/2012
Anadolu'da gönül sözünü 8 farklı şekilde telafuz eden tik kişiydi.
Bir Amerikan İtirafı - 24/04/2012
ADI: Henri Barkey
Bir kez daha aynı soru Gülen 28 Şubat’ta ne yaptı? - 06/03/2012
FETHULLAH Gülen’in 28 Şubat sürecinde durduğu yeri sorgulayan bir yazı yazdım.
Fethullah Gülen 28 Şubat’ta ne yaptı? - 01/03/2012
ŞUNLARI yaptı: - Ordunun dönemin hükümetinden daha demokrat olduğunu söyledi. - Refah Partisi’nden ayrışmaya çalıştı. - “Ben Erbakan gibi değilim, daha hoşgörülüyüm” mesajı verdi.
İtikatta cemaatçiyim amelde hükümetçi - 24/02/2012
SON tartışmalarda... “Cemaatçi” olmak ile “hükümetçi” olmak arasında gidip geldim. Bazen “Cemaatçi” oldum, bazen “hükümetçi”. Bir karara varamadım.
Müsteşar kurtuldu, peki ya diğerleri? - 22/02/2012
BİR yasa çıkararak MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı, özel yetkili savcıların elinden kurtardınız. Böylece... Müsteşar Bey’in tutuklanmasının, çeşitli hoyratlıklara maruz kalmasının, sorgulanmasının, yargılanmasının falan önüne geçmiş oldunuz.
Yemişim AİHM kararını - 18/02/2012
AVRUPA İnsan Hakları Mahkemesi... - Ergenekon’un varlığını kabul etmiş. - Tutuklamaları normal kabul etmiş. - Uzun tutukluluğu sorun olarak görmemiş. - Özel Yetkili Mahkemelerin süper adil işler yaptığını söylemiş. - Her şey mükemmel demiş.
İleri demokrasinin bir cilvesi daha - 14/02/2012
TÜRKAN Saylan’ın evi basıldı, “İleri demokrasi” dendi. - Generaller yargılandı , “Kimse yargıya hesap vermekten kaçınamaz” dendi.
 Devamı
Üyelik Girişi
SMMM AYŞE ATASOY

Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar39.649339.8081
Euro46.767646.9550
Hava Durumu
Saat